{
    "title": "Sedef Hastalığı Diyeti",
    "image": "https://www.sedef.gen.tr/images/Sedef-Hastaligi-Diyeti-19.jpg",
    "date": "21.01.2024 08:49:54",
    "author": "gökhan gülkal",
    "article": [
        {
            "article": "<b>Sedef Hastalığı Diyeti,</b> hastalığın tedavisinde önemli rol oynar. Sedef, ciltte kalın pulsu plaklar ve kaşıntıyla görünen iltihaba yol açan bir deri rahatsızlığıdır. Bazı ilaçlar, gıdalar, genetik yatkınlık ve duygusal dalganlanmalar sonucu ortaya çıkabilir. Sıklıkla dirsek, diz, avuç içi, kafa derisi, sırt ve ayaklarda görülür. Güneşli mevsimlerde daha az görülürken kış aylarında şiddetlenir. Tedavisi ilaçla, ışınla, biyolojik ajanlarla, psikolojik yardım sağlanarak ve doktor kontrolündeki diyetlerle sağlanır. Kilo alma ve sedef hastalığı arasında güçlü bir bağ olduğu ortaya çıkmıştır. Tedavi için hastaneye yatırılan sedef hastalarının büyük bir bölümünün yüksek kilolara sahip bireyler olduğu görülür. Kilo ve sedef hastalığı arasındaki ilişki nedeniyle kilo fazlası olan kişilere kilo vermeleri tavsiye edilir. Obezite iltihabı arttıran bir etkendir.</div><div><br></div><div>Bilimsel çalışmalar su toplamayan sedef tiplerinde düşük kalorili ve glütensiz vejetaryen diyetlerin sedef belirtilerinde düzelme sağladığını göstermektedir. Düşük yağlı ve düşük kalorili diyetlerin sedef hastalığının şiddetini azaltacağına dair çalışmalar yayınlanmıştır.</div><div><br></div><div>Bazı durumlarda maya içeren gıdaların hastalığı tetiklediği düşünülmektedir bu yüzden doktorlar tedavi sürecinde maya içeren gıdalar tüketilmesini önermez. Buğday, arpa ve çavdar gibi gıdaların da sedef hastalığını tetiklediği düşünülmektedir. Tüketilmemesi gereken diğer besinler ise tam yağlı süt ve peynir türleri olarak sayılabilir. İşlenmiş rafine gıdalar, şeker, kahve ve beyaz undan hastalık süresince uzak durulması gerekenler arasındadır. Özellikle alkol ve sigara kullanımı da sedef hastalığını tetikleyici etki yapmaktadır.</div><div><br></div><div><b>Sedef Hastalığı Diyeti Nasıl Olmalıdır?</b></div><div><br></div><div>Sedef hastalığında diyete A ve D vitamini açısından zengin gıdalar öncelikle eklenmelidir. Özellikle D vitamini kış aylarında tetiklenen sedefin tedavi sürecinde destekleyici etki yapar. Yapılan araştırmalarda topikal tedavi almayan 30 yaş civarı sedef hastalarına uygulanan D vitamini hapını takviyesinin hastalığın etkilerini azalttığı izlenmiştir.</div><div><br></div><div>Balıktüketimi de sedef hastalığına karşı bağışıklığı güçlendirici etki yapar. Araştırmacılar balıkta bulunan omega 3'ün bağışıklık sisteminin güçlenmesi açısından en güçlü etkiye sahip maddelerden biri olduğunu savunmaktadır. Özellikle somon, sardalya, uskumru, ringa gibi balıkları tüketmek sedef hastalığının ortaya çıkardığı kaşıntı ve pullanmanın önüne geçmede olumlu katkı sağlar. Yapılan bir araştırmada 15 hafta süreyle balık yağı takviyesi alan hastaların sedefli vücut alanında azalma görülmüştür.</div><div><br></div><div>İçerdiği kuersitin ile sedef hastalığında yangıya neden olan etmenlerin etkisini azaltan elma sedefle ilgili olan kaşıntıyı almaya da yardımcı olur. <b>Sedef hastalığı diyeti</b> süresince günde en az bir elma emek sedefin etkilerini azaltmaya yardımcı olur. Taze meyve suları tüketmek ve taze mevsim meyveleri ve sebzelerine yönelmek de vücudun antioksidan ihtiyacını gidererek hastalığa karşı bedeni güçlendirmek açısından destekleyici olacaktır. Antioksidan besinler cildi serbest radikallere karşı koruma altına alan ve deri hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olan besinlerdir. Temel yağ asitleri içeren zeytinyağı gibi doğal yağlar özellikle tüketilmelidir.</div><div><br></div><div><b>Sedef Hastalığı Diyetinin Etkileri Nelerdir?</b></div><div><br></div><div>Bu tür diyetlerin tamamen tedavi edici ya da hastalığı ortadan kaldırıcı bir etkisi yoktur. Bunlar etkileri kişiden kişiye değişen diyetlerdir ve kişinin hassasiyetleri önemlidir. Bu nedenle sedef hastalığının seyri süresince küçük bir günlük tutarak hastalığın rehavetinin arttığı durumları kaydetmek bünyenin nelere tepki verdiğini anlamak açısından ve doktorun hastayı daha iyi tanıyarak tedaviyi yönlendirmesi için önemli bir yardımcı olacaktır.</div>"
        }
    ]
}